05.07.2014

Cumartesi günü Bakırköy Botanik Park’a gitmeye karar verdik. Metrobüsle İncirli durağında inerek ya da metroyla Bakırköy durağında inerek 5dk yürüyerek ulaşılabiliyor. Ramazan olunca gündüz pek trafik yoktu, ulaşım kolay oldu. Park 07:00-23:00 saatleri arası açıkmış ve parka giriş ücretsiz.

Parka girince ilk dikkati çeken yüksekten dökülen suların altına oluşturulmuş havuz ve içindeki pegasus heykelleriydi. Bence parkın en güzel kısmı da burası ve ilerideki göletti. Bu havuzun yanlarındaki merdivenlerden yukarı çıkılarak seyir terasından parkı izleyebiliyorsunuz.

Botanik Parkı, E-5 ile Bakırköy Adalet Sarayı arasında yer alıyor.

Adı Botanik Park olunca öyle ağaç, çiçek, böcek beklemeyin. Burası Haziran 2013’te açılmış ve ağaçlar henüz çok küçük. Gördüğüm en büyük ağaçlar göletin etrafındaki söğüt ağaçlarıydı. Daha çok çocukların oynayıp eğlenbileceği bir park olmuş şimdilik. Ağaçlar büyüyünce hem E-5 trafiğinin hem de metronun sesi daha az gelecektir, daha güzel olacaktır burası.

Parkın birçok yerinde sesli ve hareketli dinozor heykelleri bulunuyor. Ama maalesef şimdiden dinozorların kuyruğunu, ağzını, dişlerini kemirmiş milletimiz. Korkarım çocuklarımızı birer canavar gibi yetiştiriyoruz, gidip güzel güzel oynamak varken heykellerin bir taraflarını kırmak da neyin nesi oluyor anlamıyorum.

Yunus deniz bisikleti ile gölette 10 dk tur atmak 10 TL’ydi. Göletin etrafında birkaç iskele ve oturacak yerler bulunuyor. Ağaçların gölgesinde oturup ördekleri, su kaplumbağalarını izlemek  parkın en keyifli yanıydı bence.

Parkta yiyecek içecek satılan birçok büfe bulunuyor. Göletin diğer yanında bir de sosyal tesis var ve servisleri gayet iyi. Biz de burada yemeklerimizi yeyip çaylarımızı içtikten sonra parktan ayrıldık.